관련뉴스
전문가들이 제공하는 다양한 정보

Escort Diyarbakır - Diyarbakır Escort

작성자 작성자 Emilie · 작성일 작성일24-12-14 09:34 · 조회수 조회수 7

페이지 정보

본문

Filistinlilere göre, her yerde görülen, 30 Eylül’de babasının arkasında duran Muhammed Al Durrah’ın vurulma görüntüleri, bu anlayışı destekledi. Şaron’un gezisi El Aksa Ayaklanmasına sebep olmadı. Elimizde Filistin Yönetiminin eline geçen ilk fırsatta şiddet içeren bir ayaklanma hazırlığı yaptığına dair sonuç verecek kanıtlar yok ve aynı şekilde, İsrail’in de böyle bir durumda ölümcül cevaplar vereceğine dair planlar yaptığını da sonuçlandıramayız. Mitchell raporu mayıs 2001'de yayınlandı. 29 Eylül 2001’de Marwan Barghouti, Al-Hayat’a verdiği bir röportajında, intifadaki rolünü açıkladı. Şaron’un gezisinden önceki gece, yerel bir televizyondaki panele katıldım ve halka ertesi sabah El-Aksa Camii’ne gitmeleri çağrısında bulunabildim. Şaron’un huzurlu bir şekilde El-Haram El Şerif’e varıp geri gitmesi imkansızdı. Şaron gittikten sonra, iki saat orada kaldım ve nasıl cevap vereceğimiz üzerinde tartıştık ve bütün şehirlerde aynı anda nasıl yanıt verebileceğimizi konuştuk. Bütün Filistinli bölgelerle iletişime geçtik. Filistinliler tarafından El Aksa İntifadası olarak adlandırılan bu ayaklanma, sivil popülasyonun ayaklanmasını ve İsrail Güvenlik Güçleri ile Filistinli siviller arasındaki askeri çatışmaları içerdi.

Bu yer Yahudiler için en kutsal, Müslümanlar içinse üçüncü en kutsal alandır. "İntifada" ise arapça olup ayaklanma anlamına gelmektedir. İkinci İntifada, 1987-1993 yılları araşındaki Birinci İntifada’dan sonra gerçekleşen ikinci Filistinli ayaklanmasıdır. İntifada bazen İsrailliler tarafından Oslo Savaşı (מלחמת אוסלו) olarak da adlandırılır. Bunun sebebi İsrail’in Oslo Anlaşmaları’nda yaptığı bazı tavizlerdi. Bazıları da Yaser Arafat’ın Savaşı olarak adlandırır. Bunun sebebi ise, ayaklanmanın Arafat tarafından organize edildiği düşüncesidir. Oslo Anlaşmalarıyla, İsrail, Gazze Şeridi ve Batı Şeria’dan aşamalı olarak silahlı kuvvetlerini geri çekmeyi ve Filistinlilerin kendi kendilerini yönetme hakkını tanımayı, kabul etti. Böylece bu bölgelerde Filistin yönetimi kurulacaktı. Filistin tarafında ise, Filistin Halk Kurtuluş Örgütü İsrail’i tanıdı ve boşaltılacak yerlerdeki iç güvenliği sağlama sorumluluğunu üstlendi. Filistinlilerin bölgedeki yönetimi gelecek beş yıllık geçiş döneminde geçerli olacak ve bu dönemde kalıcı bir çözüm için müzakereler sürecekti. Ama realitelere bakıldığında, sonuç, iki tarafında Oslo süreciyle ilgili hayal kırıklığna uğraması oldu. If you loved this short article and you wish to receive details about diyarbakir Elit ofis eskort kindly visit our web-site. Oslo Anlaşmalarının imzalanmasını takip eden beş yılda, 405 Filistinli ve 256 İsrailli öldürüldü. İsrailliler için bu sayı geçen on beş yıldaki can kayıplarından fazla bir sayıydı (geçen on beş yıldaki can kayıplarının toplam sayısı 216 idi ve bu sayının 172 si Birinci İntifada süresinde öldü).

İkinci İntifada veya El Aksa İntifadası (Arapça: انتفاضة الأقصى Intifāḍat al-ʾAqsā; İbranice: אינתיפאדת אל-אקצהIntifādat El-Aqtzah), Eylül 2000'den 2005 yılına kadar devam eden ikinci Filistin ayaklanmasıdır. İsrail ve Filistin arasındaki çatışmalar Şubat 2005 yılında Ariel Şaron ve Mahmud Abbas'ın katıldığı Sharm ek-Sheikh Zirvesi ile sona ermiş. Ayrıca Oslo Savaşı olarak da bilinir. Toplam ölü sayısı Filistin tarafında 3000 ve İsrail tarafında 1000 i buldu ve ayrıca 64 yabancı da hayatını ayaklanma sürecinde kaybetti. 18.5% inin katılıp katılmadığı bilinmiyor. Yine B’Tselem raporlarına göre, İsrail tarafında ölenlerin 31.7% si güvenlik güçlerinden ve 68.3% ü sivillerdendi. Diğer yandan, İsrail Uluslararası Terörle Mücadele Enstitüsü’nün 2005 tarihli bir çalışmasına göre, Filistinliler arasında yaşamını kaybedenlerin çoğunluğu mücahitti. Enstitü, İsrailli şiddete başvuranların, 22% olduğu ve sivillerin, 78% olduğu sonucuna vardı. Bundan önceki Birinci İntifada 1987 ve 1993 yılları arasında gerçekleşti. Mescid-i Aksa, 8. Yüzyılda inşa edilen, El Haram El Şerif ya da Yahudiler için Tapınak Tepesi olarak adlandırılan yerdeki, müslümanlar için önemli bir camiye verilen isimdir.

1995 yılında, Şimon Peres, Oslo Anlaşmalarına karşı olan Yahudi Yigal Amir tarafından öldürülen İzhak Rabin’in yerini aldı. Netanyahu’yu 1999 yılında İşçi Partisi’nden Ehud Barak takip etti. 11-25 Temmuz 2000 tarihlerinde, Camp David’deki Orta Doğu Barış Zirvesi, ABD başkanı Bill Clinton, İsrail Başbakanı Ehud Barak ve Filistin Yönetimi Başkanı Yaser Arafat arasında başladı. Konuşmalar tarafların birbirlerini suçlamasıyla sona erdi. Anlaşmalara engel dört madde vardı: sınırlar, Kudüs ve Tapınak Dağı, mülteciler ve geri dönüş hakları ve İsrail’in güvenlik endişeleri. 13 Eylül 2000 tarihinde, Yaser Arafat ve Filistin Yasama Konseyi, Özgür Filistin Devleti’nin tek taraflı ilanını erteledi. Doğu Kudüs’teki Har Homa’da yeni bir yerleşim alanı inşa etme planını gündeme getirdi. Buna rağmen, Netanyahu, 1991-92 Şamir hükûmetinin çok arkasında kaldı ve Oslo Anlaşmalarının herhangi bir yasak koymamasına rağmen yeni yerleşim birimleri inşa etmekten kaçındı. Barak daha ılımlı bir yerleşim sistemi üzerinde uğraştı. Amacı daha militan kanalı marjinalleştirmekti. Batı Şeria’da bulunan yerleşim alanlarını 3000 yeni evle genişletme planı yaptı. Bu plan Filistinli liderler tarafından kınamayla karşılandı.

댓글목록

등록된 댓글이 없습니다.